PARAGRAFIN ANLATIMI
1. “İnsanlığın adım adım ilerlemesini sağlayan şey kuşkusuz kişisel kazançların ürün ve buluşların kuşaktan kuşağa aktarılmasıdır. Hayvanlar dün­yasında buna benzer bir olay yoktur; eğitim gör­müş bir köpek başka bir köpeği eğitemez."
Bu paragrafın anlatımında aşağıdakilerden hangisi daha ağır basmaktadır?
A) benzetme B) ilişki kurma C) örneklendirme D) kanıtlama E) karşılaştırma
(1981 - ÖSS)
2. “Korku bir ruh halidir ikide bir gelip giden bizi yoklayan dengeleyen... Yüreklilik ise büyük kor­kular önünde kendimizi yitirerek yaptığımız atı­lımdır. Her şeyi göze almak değildir; ölüme teh-ikeye meydan okumak değildir yapacak başka bir şey olmaması halidir."
Bu parçada düşünceyi geliştirmek için daha çok aşağıdakilerden hangisine başvurulmuş­tur?
A) betimlemeye B) karşılaştırmaya C) Tanımlamaya D) tartışmaya E) örneklendirmeye
(1981 - ÖYS)
3. Şiirlerinde gereksiz sözcüklerden olabildiğince Kaçınıyor. Sıfatlar benzetmeler için de böyle bu. Okuyucuyu birtakım soyut düğümlü sözcüklerle yorduğu da söylenemez. Öğretici bir hava taşı­mamalarına karşın yine de bu şiirlerde bir eksik­lik var: Başka şiirleri anımsatıyor; bunları daha önce okumuş gibi bir duyguya kapılıyorsunuz." diyen bir eleştirmenin sözünü ettiği şiirlerde bulduğu eksiklik nedir?
A) Yalınlık B) İçtenlik C) Yoğunluk D) Özgünlük E) Açıklık
(1982-ÖSS)
4. "Turna katarları geçiyordu gölün üstünden göl­geleri maviye dönüşerek. Van Gölü günün her anında bir renk cümbüşünde yunup arınıyordu. Bir bakmışsın göl bir anda som turuncuya kesmiş. Bir bakmışsın gölün ucundan bir mor şimşeği girmiş bütün gölü som mora boyayarak öteki ucundan çıkmış ak köpüklü dalgalarla bütün gö­lü süsleyerek."
Bu betimlemede (tasvirde) bulunmayan özellik aşağıdakilerden hangisidir?
A) İşitsel öğelere yer verme
B) Ayrıntılar üzerinde yoğunlaşma
C) Görsel öğelere ağırlık verme
D) Doğayı devinim içinde yansıtma
E) Doğa olaylarını kişileştirme
(1982 - ÖSS)
5. "Ankara tarihin şaşırtıcı terkipleriyle doludur. Bu­rada kerpiç bir duvardan İyonya tarzında bir sü­tun başlığı fırlar; bir türbe merdiveninin basama­ğında bir Roma konsülünün şehre gelişini kutla­yan bir taş görünür. Ahi Şerafettin'in türbesini asırlardır Greko Romen aslanları bekler. Bu yüz­den Aslanhane adını alan caminin mihrabında Etilerin toprak ve bereket ilahesinden başka bir şey olmayan bir yılan meyveler arasında dola­nır."
Yazar parçanın ilk cümlesindeki savını inandı­rıcı kılmak için aşağıdakilerden hangisine özellikle başvurmuştur?
A) Örneklemelere ağırlık verme
B) Öyküleyici anlatım yolunu seçme
C) Konuyu tartışma içinde sunma
D) Okurun hayal gücüne dayanma
E) Kanılarını öne çıkarma
(1982 - ÖYS)
6. "Güzelliğin görece olduğu doğru değildir. Toplu­mu oluşturan bireyler birçok 'güzel' tanımında birleşiyor. Bir bakıma moda konusuna benziyor bu. Moda başlangıçta bir tür kişisel ve yaratılan güzelliktir; yeni olduğu için de görecedir. Ancak bu yaratılan güzellik gerçekte ortak bir çabanın ürünüdür. Eliot'un dediği gibi Bugün geçmişle yönetilir; geçmiş de bugünle değişime uğrar.' Ni­tekim bunun böyle olduğunu güzelliğin ortak bir çabadan kaynaklandığını geçmiş yıllarda yapı­lan on araştırmadan sekizi doğruluyor."
Bu parçada öne sürülen düşünceyi açıklamak için şu yollardan hangisine başvurulmamış­tır?
A) Tanımlamaya yer verme
B) Örneklendirmeye gitme
C) Karşılaştırmaya başvurma
D) Tanık gösterme
E) Sayısal verilerden yararlanma
(1983 -ÖYS)
7. "Yazarlıkta ilk öğretmenim annemdir. Annem İstanbulluydu. Anadolu'yu yakından görüp tanı­mıştı. Halkın dil ve düşünce gerçeklerini içine iyi­ce sindirmişti. Okur yazardı ama gramer bilmez­di. Edebiyat bilgisi kıt bir kadındı. Sezgisi güçlüy­dü. Yazdıklarımı anneme okur nasıl olduğunu sorardım. Yazdıklarımın kimi yerlerini 'Burası ol­mamış.' diye eleştirirdi. Nedenini sorduğumda 'Böyle denmez de ondan.' derdi."
Parçaya göre yazarın annesinin onun anlatı­mında bulunmasını istediği nitelik nedir?
A) doğallık B) duruluk C) akıcılık D) özlülük E) tutarlılık
(1984-ÖSS)
8. Herkes nezle olur ama herkes saman nezlesi ol­maz. Acaba niye? işe polenden başlayalım. Adı çiçektozu ama ille de çiçeklerden gelmesi şart değil iğde kayın gürgen çınar kavak gibi ağaç­lardan yapraklardan otlardan hatta mantarlar­dan da geliyor. Baharla birlikte çiçeklenme baş­layınca soluduğumuz havaya polen dolmaya başlıyor; ağzımıza burnumuza giriyor.
Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden han­gisi söylenebilir?
A) Gereksiz ayrıntılara yer verilmiştir.
B) Konuşma havası içinde yazılmıştır.
C) Söz oyunları yapmaya özenilmiştir.
D) Değişik örnekler verilerek konu dağıtılmıştır.
E) Terim kullanmaktan kaçınılmıştır.
(1986 -ÖSS)
9. Kenar mahalleler. Birbirine geçmiş yaslanmış tahta evler Kiminin kaplamaları biraz daha karar­mış kiminin balkonu biraz daha eğrilmiş kimi bi­raz daha öne eğilmiş kimi biraz daha çömelmiştir. Hepsi hastadır; onları seviyorum; çünkü onlar­da kendimi buluyorum.
Bu parçanın anlatım biçimi aşağıdakilerden hangisine bir örnektir?
A) Betimleme (tasvir)
B) Tartışma
C) Açıklama
D) Öyküleme (hikâye etme)
E) Örnekleme
(1987 -ÖYS)
10. Edebiyatın konusu insandır doğadır; edebiyat bütün olanaklarıyla insanı tanıtmaya yönelmiştir. Eleştirinin konusu ise eserdir; amacı eseri tanıt­mak ve değerlendirmektir. Edebiyatta dolaysız bir yaratma söz konusudur. Eleştirmen ise dolay­lı yaratan kişidir. Yargılanacak bir eser olmadıkça eleştiri de olmaz.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden han­gisi ağır basmaktadır?
A) Örneklendirme B) Karşılaştırma C) Tanıtma D) Tartışma E) Öyküleme
(1988 –ÖYS)